AURA Crea’da Fütüristik Tasarımlar Yarıştı!
“AURA Crea: Geleceğin Gökdeleni”
Reynaers iş birliğiyle AURA-İstanbul Sertifika Programı katılımcılarına yönelik düzenlenen “AURA Crea: Geleceğin Gökdeleni” atölyesi ile heykelsi kabuk ve cephe tasarımları üretildi. Üç kişiden oluşan altı grubun yer aldığı atölyede, katılımcılar Reynaers “Belçika Seyahat Bursu” ödülünü kazanmak için yarıştı.
Atölye yürütücüleri Emre Demirtaş ve İrem Uslu’nun üç gün süren üretim sürecine yönelik yorumları:
“Gelecek fikirleri genelde bugünün problemleri ya da olanakları üzerine inşa edilir. Bu atölye de; ekoloji, enerji, toprak, kaynaklar, kentsel yayılma, kentsel morfoloji, atmosfer, dijitalleşme, küreselleşme, dikeylik, akıllı sistemler, esneklik, değişkenlik, sosyalleşme, altyapı, malzeme teknolojileri, dijital üretim teknikleri, otonomi, kendine yeterlilik gibi günümüz sorunsalları üzerinden şekillenen bir tektonik arayışı olarak fikrin yapılaştığı hızlı bir üretim ortamı sağladı.”
Üç gün süren atölye sürecinin ardından, 27 Mart 2019 tarihinde, Brigitte Weber, Cem İlhan, Durmuş Dilekçi, Melike Altınışık, Sabri Paşayiğit, Sibel Dalokay Bozer ve Ufuk Emin Akengin’in jüri üyesi olarak yer aldı.
Tasarım Kriterleri:
- üzerine inşa edilecek bir gelecek fikri üretmek
- gökdelen diyagramı (sirkülasyon/program/strüktür/kabuk ilişkisini anlatan) oluşturmak
- kütleyi strüktüre etmek; kütle-zemin ilişkilerini örgütlemek
- kabuk aracılığıyla kentsel imge üretimini tartışmak
- kabuğu ya da kütleyi üreten detay ve temsilini tasarlamak
Üretim Biçimi:
Verili 125×125 m arazi üzerinde, 75×75 m maksimum taban alanına sahip,
200-250 m yüksekliğinde bir yapı tasarımı
BAŞARI ÖDÜLÜ: REYNAERS “BELÇİKA SEYAHAT BURSU”
proto-Habitat
Büşra Hamzaoğlu
Ceylin Öz
Dilem Dağ
Gökdelenler kurumsal hayatla bağlantılı ve özelleşmiş ciddi yapılar olarak karsımıza çıkmaktadır. Gökdelenin kendi ciddiyetini bozup; oyun, mobilite ile yeniden üreten ve yeni bir yasam biçimi öneren dikey ve modüler bir yapı sorgulanması üzerine bir kurgu düşünüldü. Kurguda Constant’ın Yeni Babilon’u üzerinden yaklaşım stratejisi geliştirildi. Gökdelen temelde dört programdan oluşmakta -yeşil alan, kamusal alan, mobil konut ve amfi tiyatro- ve bu dört ayrı program strüktür üzerinde konumlanmaktadır. Yasam alanlarının küçüldüğü ve uçan karavanlarda hayatın devam ettirildiği öngörülmektedir. Böylelikle yerleşik hayata farklı bir bakış getirilmiş olmakta ve insan da gittiği her yere evini de taşımaktadır; aidiyet mevzusuna da bir tartışma getirmektedir.
JÜRİ ÖZEL ÖDÜLÜ
Pil: Kentsel Kaynak Üretimi, Deneyimlemenin Provokasyonu, Görünür İmgenin İşlevselliği
Ayşen Feyza Kınalı
Zeki Eneshan Kavaklı
Simge Gül Kökçü
Nüfus artışı ve kentleşmenin etkisiyle her geçen gün daha da yoğun hale gelen şehirlerin tesisat ihtiyacı, çözülmesi gereken büyük çaplı sorunlardan biri olmuştur. Yaşantının girdileri ve çıktıları, altyapı olarak adlandırılan, görünmeyen yerlerde kent içindeki dolaşımını sürdürmektedir. Pil altyapıyı üstyapı haline getirip bu devasa üretim-tüketim döngüsünü görünür kılarak tartışmaya açmaktadır. Kentin muhtelif yerlerinde konumlanan Pil, şehrin enerji ve doğal kaynak üretimi ile dağıtımını gerçekleştirir. Geleceğin kentinin ihtiyaçlarını karşılayan bir jeneratör görevi görür. Yapının tamamı kentlinin kullanımına açık hale getirilerek üretimin yerinde sergilenmesi amaçlanır; kamusal alan olan zemin, kent boşluğu haline getirilir.
Pil, cephesini içeriğinin işlevsel ve biçimsel bir parçası haline getirir. Yapı kabuğu, iki boyutlu ve ayrıştırma nesnesi olan pratikle tezat oluşturacak şekilde, şeffaf bir kurguyla kente yayılan köprü formundadır. Cephe, karşılaşmanın ve ilişki kurmanın çok boyutlu arayüzünü oluşturur.
Kuirtopya
Aslınur Bali
Sena Temurer
Sebahat Karcı
Gökdelenin normatif duruşuna kuir kuramı üzerinden eleştirel bir bakış açısı getirir. Bu bağlamda cephe, strüktür, kentsel imge gibi kavramları yeniden tartışmaya açar.
Kuir hayatın içine sinen kurallara karşı bir pozisyon alma biçimidir. Kuir gelecek, ayrımların mümkün olduğu kadar silindiği, kavramların iç içe geçtiği cinsiyetler ve cinsler ötesi bir zamandır.
Cepheye yeni yüzeyler ekleyerek çok yönlülük getirir. Formdaki iç-dış algısını yıkar. Hiyerarşiyi ortadan kaldırır. Çeşitliliği ve kentsel müdahaleyi mümkün kılar. Modüller yığılarak, normatiften uzaklaşır, başkalaşır, yersiz yurtsuzlaşır.
Phantasmagoia
Dilara Edemen
Ayşenur Tuğçe Öztürk
Gizem Mersin
Tüketim toplumunda insanların yaşam alanlarını daraltması sonucu zaman içinde kent birikmiş çöp artıkları gibi büyük bir yığın ve küçük yaşam formları haline dönüşmüştür. Küçük yaşamlar ve yığınlar arasında kentli, kente olan aidiyetini yitirmiş ve kentin bir parçası olmayı reddetmiştir. Bu nedenle hayatın döngüsü sanal gerçeklik üzerinden ilerler.
Phantasmagoria tanımlanmış geleceğin yığın kentinde sanal gerçekliğin fiziksel deneyimine imkan veren bir kent gökdelenidir. Oyuncu kentlinin sınırsız yeni boyulara ve karakterlere girmesine izin verir. Kentli gökdelene girdiği andan itibaren iki gerçekliğin içinde yaşamaya başlar. Gözleriyle keşfettiği zihninde yaşadığı sanal mekan ve bu mekanın algılanmasına izin veren gerçek mekan. Birey kavramı ikili bireyliğe dönüşür, bir mekanda çoklu birey tanımları yapılır. Artık sen ve avatarsındır.
Stretch Up
Deniz Akyürek
Hülya Yavaş
Şengül Has
Geleceğin gökdeleni geleceğin değişken koşullarına uyum sağlayabilmeli. Gelecekte boşaltılmış, kullanılmayan gökdelenlere eklenebilmeli. Gelecekte daha da günlük hayatın parçası haline gelecek mobil olma haline de uyum sağlayabilmeli.
Kelime kökü ‘’tension’’ ve ‘’integrity’’den gelen ‘tensegrity’ ilkelerine göre sistemin basınç ve çekme elemanları gerilimi eşit olarak paylaşır. Kendi kendine yetebilen, homojen birimler ortaya çıkar. Hayal edilen gökdelen üretimi ve taşınabilirliği kolay ve tekrar kullanıma elverişli tensegrity modüllerinden meydana gelir, böylelikle birlikte yaşama senaryolarına da kolayca adapte olabilir
Modüller robotlar yardımıyla açılıp kurulur. Basınç elemanlarının uçlarında bulunan yapay zeka ile gerginliği ölçmeyi ve gerginliğin sabit kalmasını sağlar. Döşemeler ve cepheler açılan sisteme hızlıca takılır. Modülün ihtiyacı olan işlevlere göre yardımcı kitler eklenir. Kullanımı sona erdiğinde ise, sökülüp başka bir yere götürülerek yeniden kullanılır.
Kentin Bileşeni
Gülşah Güneş
Gülizar İlhan
Waseem Ahmed Siddiqui
Günümüzde dış ve iç eşiğinin ayrımında bulunan kabuk meselesi de derinlemesine tartışılıp, maket sürecinde adım adım keşifler ile yeni arayışlara gidilmiştir. Bu serüveni bütünü ile kent ve gökdelen ilişkisini sorgulamıştır.
Yeni teknolojiler sayesinde yapım sistemlerinin incelendiği ve içe dönük rijit bir sistem yerine nefes alan bir organizma gibi hareket eden, bu hareketin kent tarafından algılanabildiği bir sistem kurgulanmıştır. Değişen ihtiyaçlar doğrultusunda deformasyona izin veren yapı dönüşümlere zemin hazırlayabilir niteliktedir.
—