fbpx
AURA & İPA Yaz Akademisi 2024: Sürdürülebilir Normale Doğru

SÜRDÜRÜLEBİLİR NORMALE DOĞRU

Gündelik Hayatı Müştereklerle Yeniden Örmek: Müşterek Mutfak +

6 Şubat Depremi kentleşme süreçlerimizin ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha gün ışığına çıkardı ve Deprem-sonrası hazırlık, bilgi, koordinasyon eksikliği ve belirsizliğin yarattığı iklim ikinci bir yıkım etkisi yarattı. Deprem’in yıldönümünde, o günden bugüne yapılanlar pek çok mecrada uzmanlar tarafından yorumlandı, tartışıldı; deprem-sonrası yeniden-inşa için artçıların sonlanması, zeminin oturması ve yeni zemin haritalarının hazırlanmasını beklemek gerektiği vurgulandı. Bu süreçte yapılması gereken ise nitelikli geçici konut alanları oluşturmak ve araştırmaya vakit ayırmak. Afet sonrasında ihtiyacı karşılayabilecek sayıda yeni konut inşa edilmesinin çok daha uzun bir zaman alacağını biliyoruz. Yine çok iyi biliyoruz ki Hatay’ın yeniden inşası sadece konut üretmeye de indirgenemez: gerekli alt-yapılar (su ve kanalizasyon şebekeleri, elektrik ve iletişim şebekeleri, yollar, kaldırımlar, otoparklar), üretim alanları, idarî ve sosyal donatılar, rekreasyon alanları vs. Bütün bunlara ek olarak kentlerimizi artık eski alışkanlıklarla inşa edemeyeceğimizi de biliyoruz, dayanıklı kentler inşa etmeliyiz: Bu da aslında her ölçekte tasarımın disiplinler-ötesi bir araştırmaya dönüşmesini gerektiriyor; farklı başlangıçlar, farklı öncelikler, farklı programlar, farklı malzemeler… Kısaca, Hataylıların katılımıyla, Hatay’ı layıkıyla (coğrafyasına uygun, havasına, suyuna, toprağına, bitki örtüsüne ve yaban hayatına, yaşam ve yerleşme kültürüne özenle ve saygıyla) inşa edeceksek zamana ihtiyacımız var. Oysa var olan belirsizlik ve dağınıklık iklimi, niteliksiz geçici barınma alanları, her geçen günü, her mevsimi Hataylılar için ayrı bir zulme dönüştürüyor.

AURA & İPA Yaz Akademisi 2024, var olan geçici yerleşim alanlarında sosyalleşmek için tasarlanmış açık/kapalı alanların eksikliğinden hareketle ve müşterek mekânlardaki dayanışmanın gücüne, sağaltıcı potansiyeline inanarak bu dönemki atölye çalışmasının konusunu geçici yerleşim alanları için müşterek mutfak + olarak belirlemiştir.

Atölye katılımcıları, Hatay Planlama Merkezinin verilerinden faydalanarak konteyner yerleşimlerini haritalayıp, bunların içinden seçtikleri bir alana müşterek mutfak ve açık, kapalı oturma alanları tasarlayacaktır. Doğa tabanlı bir yaklaşımla açık mutfağın Hatay’ın zengin coğrafik unsurları ile bütünleşmesi için stratejiler geliştirilecektir. Buna ek olarak alanın spesifik ihtiyaçlarına göre her katılımcının kendi belirleyeceği + müşterek alanlar (dijital sınıf, kütüphane, kreş, biçki/dikiş alanı vd.) tasarlanacaktır.

Dönemin öncelikli konuları “değerlendir, dönüştür, değiştir” düsturundan hareketle azaltmanın ve zorunlulukların estetiği, haritalama, hafif strüktürler, geçici/esnek mekânlar olacak ve bu konularda atölye içi tartışmalar seminerlerle desteklenecektir.

PROGRAM İÇERİĞİ

Program Takvimi:

  • Son Başvuru Tarihi: 30 Haziran Pazar
  • Katılımcıların İlan Edilmesi: 5 Temmuz Cuma
  • Program Başlangıcı: 22 Temmuz Pazartesi
  • Final Sunumları: 3 Ağustos Cumartesi
  • Program Bitişi: 4 Ağustos Pazar

Kimler Katılabilir?

Hatay ve İstanbul’daki üniversitelerin Mimarlık, İç Mimarlık, Peyzaj Mimarlığı, Şehir ve Bölge Planlama bölümlerinde eğitim alan 2. 3 ve 4. sınıf lisans öğrencileri katılabilir. Açık çağrıya başvuran adaylar arasından, 15 katılımcı Hatay’daki üniversitelerden, 15 katılımcı da İstanbul’daki üniversitelerden seçilecektir.

PANEL DİZİSİ

AURA & İPA Yaz Akademisi “Sürdürülebilir Normale Doğru” programı kapsamında düzenlenen kamusal etkinliklere davetlisiniz!

AURA & İPA Yaz Akademisi 2024, geçici yerleşim alanlarında sosyalleşmek için tasarlanmış açık/kapalı alanların eksikliğinden hareketle bu dönemki atölye çalışmasının konusunu geçici yerleşim alanları için “Müşterek Mutfak +“ olarak belirledi. “Gündelik Hayatı Müştereklerle Yeniden Örmek: Müşterek Mutfak +” başlıklı atölyede, Hayriye Eşbah Tunçay, Tansel Korkmaz, İnci Olgun ve Defne Akşin Akyol yürütücülüğünde, disiplinlerarası kolektif çalışmalar gerçekleştirilmesi amaçlanıyor.

Yaz Akademisi kapsamında atölye çalışmasını destekleyici seminerlerin yanı sıra, İstanbullu öğrenciler ve profesyoneller ile bir araya gelme ve paylaşım ortamı oluşturmak üzere Salı akşamları Metrohan’da ve İPA Kampüs’te herkese açık panel dizisi düzenlendi.

  • 23 Temmuz Salı – “Bir Sorunsal Olarak Yeniden İnşa Süreçleri”
    Sinan Omacan – “Beton Habitusu”
    Şerif Süveydan – “Afet Sonrası Yeniden İnşa ve Antakya Vakası”
    Zeynep Altınbaşlı – “Çok Katmanlı Kentin Otopoetik Kültürel Ekolojisi”
    Tansel Korkmaz (mod.)
  • 31 Temmuz Çarşamba – “Geçici Barınma ve Ortak Yaşam”
    Emre Gündoğdu (Herkes için Mimarlık) – “Afet Sonrası Sosyal Dayanışma Ağları”
    Eren Şenkardeş (KAF Kolektif)
    – “KAF Kolektif”
    Esra Sert (MEF Üniversitesi)
    –  “Ortak Yaşam: Birlikte Yapmak – Birlikte Yaşamak”
    Emre Demirtaş (mod.)

AURA & İPA Yaz Akademisi seminer programını izlemek için tıklayınız.

SEMİNER DİZİSİ

STÜDYO YÜRÜTÜCÜLERİ

Defne Akşin Akyol

Peyzaj Mimarı

Hayriye Eşbah Tunçay

Peyzaj Mimarı / Prof. Dr. (İstanbul Teknik Üniv. Peyzaj Mimarlığı)

İnci Olgun

 Mimar/ Öğr. Gör. (MSGSÜ Şehir ve Bölge Planlama)

Tansel Korkmaz

Mimar / Prof. Dr. (Beykoz Üniversitesi)

PROGRAM KATILIMCILARI

PROGRAMA KATILIM

22 Temmuz-4 Ağustos 2024 tarihleri arasında İstanbul Florya’da yer alan İPA Kampüs’te gerçekleşecek Yaz Akademisi, Hatay ve İstanbul’daki üniversitelerde eğitim alan lisans öğrencilerine:

  • alanında uzman akademisyen ve meslek profesyonellerinin seminerlerine katılma,
  • farklı şehir ve üniversitelerden öğrenciler ile deneyimlerini paylaşma,
  • İstanbul’un mimari ve kentsel gelişimine odaklanan gezilere katılma,
  • disiplinlerarası atölye ortamında kolektif çalışma yapma,
  • geniş katılımlı etkinliklerde yer alma olanağı sunacak.

Yaz Akademisi katılımcıları, iki haftalık çalışma sonrasında atölye üretimlerini sergiye dönüştürecek.

Programa katılım ücretsizdir.

Konaklama:

Hatay’daki üniversitelerden gelen katılımcılar, İPA’nın misafirhanesinde konaklayacaktır. İstanbul‘daki üniversitelerden katılacak öğrencilere konaklama imkanı sağlanamayacak, kendileri tarafından karşılanması beklenecektir.

Ulaşım:

Hatay’daki üniversitelerden katılacak öğrencilerin şehirler arası ulaşımı organize edilecektir. İstanbul‘daki üniversitelerden katılacak öğrenciler (gerektiği durumda) şehirler arası ulaşımlarından kendileri sorumlu olacaktır. Şehiriçi ulaşım ise ulaşım kartı ve servis ile tüm katılımcılara sağlanacaktır.

Yemek:

Tüm katılımcılara öğle yemeği ve akşam yemeği İPA Kampüs’te verilecektir.

2024 PROGRAM KATILIMCILARI

PROJELER

BACA 

Bilge Pınar Albayrak, Buse Çölmen, Emre Kandemir, Gülşen Demir, Makbule Bolat
Stüdyo Asistanı: A. Melisa Ovalı

Hatay’ın tarihi ve kültürel dokusuyla özdeşleşmiş bu projede, Antakya’nın geleneksel mutfak kültürünü ve toplumsal dayanışmayı teşvik eden bir kamusal alan tasarlanmıştır. Bu alan, merkezi bir baca etrafında şekillenmiş olup, baca hem fırının baca işlevini görmekte hem de toplumsal birlikteliği simgelemektedir.

Bacanın çevresinde, mevsimlik ve yöresel yiyeceklerin hazırlanabileceği pişirme birimleri yer almakta, bu birimler kullanıcıları bir araya getirerek müşterek bir mutfak alanı oluşturmaktadır. Üst örtü elemanı, pişirme alanını hava koşullarından korurken, alanın düzenli ve güvenli kullanılmasını sağlamaktadır.Dış bölgede yemek yeme alanları, sebze ve meyve kurutma için ayrılmış açık alanlar, bostanlar ve çocuk oyun alanları bulunmaktadır. Bu alanlar, yerel üretimi teşvik ederken, ailelerin bir araya gelerek sosyalleşmesine olanak tanımaktadır.

Proje kapsamında, konteyner bölgesi yeniden düzenlenmiş, geleneksel avlulu Hatay evleri hissiyatı verilmiş ve alan kullanımı daha verimli hale getirilmiştir. Konteynerler, genişletilmiş iç mekanları ve yeşil alanlarla donatılmış dış mekanlarıyla, toplumsal birlikteliği ve paylaşımı teşvik eden bir yaşam alanına dönüştürülmüştür.Bu proje, Antakya’nın zengin kültürel mirasını yansıtarak, geleneksel mutfağın modern bir kamusal alanda yaşatılmasını sağlamaktadır.

Terra Mutfak 

Betül Büşra Sakman, Hayriye Terzi, Mert Kaan Çevik, Özge Zengin, Safiye Gül Kılıç
Stüdyo Asistanları: Ayşe Nur Akkaya

Proje alanı, Hatay Antakya’nın kuzeyinde, Asi Nehri’nin iki kolu arasında ve Hatay şehir merkezi ile havalimanı arasında yer almaktadır. Kent merkezine uzak konumda bulunan alan, tarım arazileriyle çevrili olup yakın çevrede kalıcı yerleşim birimleri bulunmamaktadır. Ancak alanın hemen yanında lüks bir otel ve çocuk hastanesi bulunmaktadır. Yeni inşa edilen hastane, depremde ağır hasar görmüş ve kullanılamaz hale gelmiştir; bunun nedeni, alanda zemin sıvılaşması olgusunun bulunmasıdır. Bu sebeple, geleceğe yönelik planlarda, alanın yapılaşmaya açılmaması ve kırsal bir yer olarak kalması gerekmektedir. 2500 konteynerden oluşan üç bağımsız konteyner kent şehirden uzaklığı nedeniyle iş imkanlarının sınırlı olduğu ve sosyal hayatın zayıf olduğu görülmüştür.Proje kapsamında yapılması planlanan müşterek mutfağın konumu seçilirken, mevcut konteynerlerin hiçbirinin kaldırılmaması kararı alınmış; bu da bizi, alandaki mevcut donatıların bulunduğu alanlara yönlendirmiştir. Tasarımda, konteyner kent sakinlerinin tüm ihtiyaçlarını alanda karşılayabilmesi amaçlanmış; bu bağlamda kısa, orta ve uzun vadeli planlar yapılmıştır. Kısa vadede sosyal yaşamı destekleyecek yapılar, ağaçlandırma, ekonomik getiri sağlayacak bitki dikimi hedeflenmiştir. Orta vadede ise tarımsal yatırımların getiri sağlaması ve istihdam yaratılması, uzun vadede markalaşma ve kimlik kazanımı öngörülmüştür. 

Toprağın Hafızası

Fatma Dilara Abar, Hüsna Nazlıgül, Naim Can Akar, Sedanur Durmaz
Stüdyo Asistanı: Zeynep Solmaz

Bu proje, Hatay’ın Defne ilçesindeki konteyner alanının sosyal ve kültürel eksikliklerini gidermeyi amaçlamaktadır. Yapılan analizler, bölgede sosyal etkileşimin ve temel ihtiyaçlara yönelik alanların yetersiz olması nedeniyle, bu eksikliklerin toplumda hissedildiğini ortaya koymuştur. Bu bağlamda, proje kapsamında çocuk oyun alanları, gençlik merkezleri ve kadınlar için kamusal alanlar gibi sosyal ihtiyaçlara yönelik çok amaçlı alanlar tasarlanmıştır.

Çalışma alanının batısında piknik alanları, kuzeyinde müşterek mutfak ve tandır alanı, doğusunda ise seyir terası ve açık hava sineması gibi sosyal donatılar planlanmıştır. Ayrıca, proje toplumsal etkileşimi ve ekolojik sürdürülebilirliği teşvik eden çeşitli alanlar da içermektedir. Bostan alanları, çocuklar için kreş, çalışma salonları, dikey bahçeler ve kadın atölyeleri gibi yapılarla, bölgedeki mevcut boşlukların nitelikli sosyal alanlar haline getirilmesi hedeflenmiştir.

Proje, topluluk üyelerinin bir araya gelerek sosyal bağlarını güçlendirmelerine, eğitim ve kültürel etkinliklerle desteklenmelerine olanak sağlayacak şekilde tasarlanmıştır. Amaç, yerel halkın yaşam kalitesini artırmak ve sosyal-kültürel ihtiyaçlarını karşılamak için sürdürülebilir ve işlevsel alanlar yaratmaktır. 

Reenkarne: Seleucia Pieria

Asu Ceren Altunkaynak, Berk Yalçın, Busegül Ezer, Ekin Güneş, Gizem Dikici
Stüdyo Asistanı: İrem Koluksoy

Samandağ bölgesi için tasarladığımız projenin amacı, deprem öncesi ve sonrasında yapılan analizler doğrultusunda, büyük ölçekten küçük ölçeğe kadar tarihi, ekolojik ve sosyolojik değerlere dayalı mekan önerileri tasarlamaktır. Bu kapsamda, öncelikle büyük ölçekte, deprem öncesinde de mevcut olan turizmin yeniden canlandırılması amacıyla Samandağ bölgesi için bir strateji planı oluşturulması hedeflenmektedir. Küçük ölçekte ise mevcut konteyner alanlarındaki insanları Hatay’ın geleneksel dam kültürü ve mutfak mirasıyla buluşturarak bu kültürün yeniden kazandırılması amaçlanmaktadır.

Küçük ölçekli hedef, “eklenti dam” konseptiyle konteyner bölgelerinde mahalle kültürünü yeniden canlandırmaktır. Bu eklenti damlar, farklı fonksiyonlar için de kullanılabilecek şekilde tasarlanmış olup, bu alanlara özel olarak tasarlanan müşterek mutfaklar ve sosyalleşme alanları sayesinde, bölgede yaşayan insanların birbirleriyle tanışması, güven ortamının sağlanması ve toplumsal bağların güçlendirilmesi amaçlanmaktadır. Konteyner bölgelerinin ortasında bulunan mevcut okul binası bir donatı olarak kullanılmış ve burada tasarlanan müşterek mutfak, hem yıkılan okul binasının işlevini üstlenmekte hem de 365 gün hizmet vererek bu kültürü turizmle ve yerel halkla buluşturmayı amaçlamaktadır.

Oyun

Emir Öztürk, Güllü Gedikbaşı, Halime Sude Kervan, Hasan Can Yeniay, Hatice Özcan
Stüdyo Asistanı: Ayşe Ceren Öztürk

Bu projenin ana teması, İskenderun’un depremden zarar gören konteyner alanlarındaki sorunları ele alarak altyapı iyileştirmeleri, ekolojik denge sağlama ve sosyal gelişimi artırmayı hedeflemektedir. Altyapı eksikliklerini gidermek amacıyla ulaşım, su ve elektrik altyapıları güçlendirilecek, sosyal donatı alanları genişletilecektir. Ekolojik dengeyi sağlamak için yeşil alanlar artırılacak, atık geri dönüşümü yapılacak ve yağmur suyu toplama alanları oluşturulacaktır. Sosyal gelişim için kamusal alanlar yaratılacak, eğitim ve sosyal destek alanları geliştirilecektir.

Konteynerlerin iklim koşullarına uyumunu sağlamak amacıyla ısı yalıtımı ve havalandırma sistemleri iyileştirilecek, yaşam koşullarını iyileştirmek için fonksiyonel tasarımlar yapılacaktır. Ayrıca, kadınların yöresel ürünler üretebileceği ve çocukların güvenli oyun alanlarında vakit geçirebileceği sosyal alanlar oluşturulacaktır. Peyzaj tasarımıyla nitelikli kamusal alanlar ve çevresel konfor sağlanacaktır.

İçten Dışa İyileşme

Ahmet H. Kaya, Bedriye Yılmaz, Elif Temiz, Kevser Gençsoy, A.Enes Daştan
Stüdyo Asistanı: Ece Özkan

Bu projenin ana teması, İskenderun ilçesinde bulunan Sayek konteyner alanında yer alan müşterek mutfak ve yakınındaki Feyzan Kanalı rekreasyon çalışmasını, “İçten Dışa Doğru İyileşme” mottosuyla ele alarak sosyal, kültürel ve ekolojik eksiklikleri gidermeyi amaçlamaktadır. Proje, üç temel amaç doğrultusunda ilerlemektedir: Kadın istihdamı, pazar kültürü ve mutfak kültürü. Müşterek mutfak, bostan ve Feyzan Kanalı’nın rekreasyonu ile proje akışı sağlanmıştır.

Müşterek mutfak, hem geleneksel Hatay mutfağına hem de modern mutfak pratiklerine uygun olarak tasarlanmıştır. Mutfakta kullanılacak sebze, meyve ve bakliyatların, mutfak çevresinde oluşturulan bostan alanlarında yetiştirilerek kullanılması ve üretilen ürünlerin pazar alanında satılmasıyla gelir kaynağı oluşturulması hedeflenmiştir. Feyzan Kanalı’ndan gelen kötü kokuları gidermek ve taşma riskini azaltmak amacıyla kanal genişletilmiş, yüksekliği düşük tutularak kademeli bir teraslama yapılmıştır. Suyu filtreleyebilen bitkiler, çakıl ve agregalar kullanılarak su akış hızı düşürülmüştür.

Feyzan Kanalı ve çevresinde yapılan iyileştirme çalışmalarıyla birlikte müşterek mutfak + bostan projesi, konteyner kentte yaşayanlara hem istihdam olanakları sunmuş hem de sosyalleşme alanları yaratarak toplumsal bağları güçlendirmiştir.

Sosyal Mutfak

Kaya Aksu, Özge Altaş, Sultan Gövler, Tevhide Merve Akyüz
Stüdyo Asistanı: Betül Özmen

Bu tasarım önerisi, afet sonrası konteyner yerleşimlerinin kentle entegrasyonunu ve sürdürülebilirliğini artırmayı amaçlamaktadır. Kırıkhan’ın günlük yaşam pratiklerinden yola çıkarak geliştirilen bu model, konteyner yerleşimlerinin sosyal ve ekonomik ihtiyaçlara daha iyi yanıt vermesine odaklanmaktadır. Konteyner yerleşimlerinin şehir merkezlerinden uzak konumlanması, sakinlerinin şehirle ilişkisini ve erişim olanaklarını sınırlandırmaktadır. Bu tasarım önerisi, bu sorunun çözümüne yönelik olarak sosyal, ticari, sağlık ve eğitim alanlarını içeren bir mahalle yapısının entegrasyonunu vurgulamaktadır.

Mahalle içindeki yeşil alanların ve sosyal donatıların planlanması, sakinlerin günlük yaşamlarını iyileştirmek ve toplumsal etkileşimi artırmak açısından kritik öneme sahiptir. Yeşil alanlara özel önem verilmesi, afet sonrası stres ve travmanın hafifletilmesine katkıda bulunarak sakinlerin iyileşme sürecini desteklemeyi hedeflemektedir. Ayrıca, sosyal donatılar ve yürüyüş yolları gibi alanlar, toplumsal etkileşimi ve komüniteyi güçlendirmek amacıyla tasarlanmıştır.

Sonuç olarak, tasarlanan konteyner yerleşimi, bir mahalle gibi bütünlük ve uyum içinde çalışacak şekilde planlanmıştır. Hem kendi içinde hem de çevresiyle dinamik bir ilişkiye sahip olacak bu yerleşim, sakinlerine daha iyi yaşam koşulları sunmayı amaçlamaktadır. 

ATÖLYE MEKANI

AURA & İPA YAZ AKADEMİSİ 2023

Üzerinden geçen birkaç aydan sonra, deprem sonrası hayatların normale dönmesi için verilen çabalara destek olmak, sürdürülebilir ve afete dayanıklı yaşam alanlarının oluşmasına sosyo-ekolojik bakış açısı ile mekânsal tasarım üzerinden çözüm önerileri geliştirmek üzere AURA İstanbul ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin İstanbul Planlama Ajansı iş birliğinde “Sürdürülebilir Normale Doğru” temalı yaz akademisinin ilki 2023 yılında düzenlendi.

İstanbul Mimarlık ve Şehircilik Araştırmaları Akademisi – AURA İstanbul, 6 Şubat’ta yaşanan depremlerin ardından, tüm sivil toplum kuruluşları gibi önceliği deprem bölgesinde yaşanan süreçleri iyileştirmeye verdi. Program katılımcıları, deprem bölgesindeki kısa-orta ve uzun vadeli mekansal ihtiyaçlara yönelik farklı ölçeklerde projeler üzerinde çalıştı. Gelecekteki olası depremlerde kayıpları önlemek için meslek profesyonelleri olarak daha nitelikli bir mimarlık ve şehir planlamasına katkıda bulunmanın yollarını aradı. Bu bağlamda ‘afet ve sonrası’na ilişkin toplumsal farkındalığın oluşmasına katkıda bulunmak amacıyla 2023 yılı boyunca düzenlenen tüm atölye ve konferanslara farklı disiplinlerden uzmanlar davet edildi. 

17-31 Temmuz 2023 tarihleri arasında AURA İstanbul ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin İstanbul Planlama Ajansı iş birliğinde ilki düzenlenen AURA & İPA Yaz Akademisi “Sürdürülebilir Normale Doğru”, deprem coğrafyasındaki Adana, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Malatya, Osmaniye, Şanlıurfa illerinde bulunan 9 üniversitede Mimarlık, İç Mimarlık, Şehir ve Bölge Planlama, Peyzaj Mimarlığı eğitimi alan 2. 3. ve 4. sınıfı tamamlamış 25 öğrencinin katılımı ile gerçekleşti. Programa katılan 25 öğrencinin ulaşım, konaklama ve yemek giderleri, programı düzenleyen AURA İstanbul, İstanbul Planlama Ajansı ve program sponsorları Aspen & Dendro, Klassis, SAMET, Zivella firmalarının destekleriyle karşılandı. 

Hayriye Eşbah Tunçay (İstanbul Teknik Üniversitesi), Ebru Bingöl (Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi), Serhat Cengiz ve Sevgi Görmüş Cengiz’in (Malatya İnönü Üniversitesi) yürütücülüğünde, AURA İstanbul Bahar’23 dönemi mezunlarının asistanlığında düzenlenen atölyede, İstanbul’da sürdürülebilir, afete dayanıklı yaşam alanlarının oluşmasına sosyo-ekolojik bakış açısı ile mekânsal tasarım üzerinden çözüm önerileri geliştirildi. Gruplar halinde çalışarak İstanbul’da Güngören, Küçükçekmece ve Yedikule alanlarına odaklandı.

Program kapsamında düzenlenen seminer, gezi, etkinlik ve proje çalışmalarına web sayfamızdan ve YouTube video arşivimizden, medya yansımalarına ise ArkiteraYapı Dergisi, MimarizmYapı.com.tr , XXI adreslerinden ulaşabilirsiniz.