Semra Pakdemirli
StillCities: Geleceğin Sarsıntılı Coğrafyalarında Bir Ekosistem Tasavvuru
Geçmişi araştırırken her mimar, geçmişin radikal kararlarla idealize edilmiş bir versiyonunun gelecekteki halinin hayalini kurar (Coleman, 2007). Pek çok fütürist, gelecek senaryosunun en “mümkün” olanı öngörmesi gerektiğini düşünüyor. Marien’e göre, bugün her “olası” gelecek senaryosu geleceğin belirsizliği nedeniyle kabul görebiliyor olsa da amaç, etik kaygılar nedeniyle daha “tercih edilen” senaryolar yaratmak olmalıdır (2002). Ani kentsel değişiklikler (Hackworth) her zaman meydana geldiğinden ve bunları önceden tahmin etmek neredeyse imkansız olduğundan, kentsel soylulaştırma (2018) veya doğal afetler gibi bazı ani değişiklikler ancak o gelecek yakın olduğunda bize görünür oluyorlar.
Artan afet oranlarını inceleyerek yola çıkan bu çalışmada, geleceğin istikrarsız dalgalı coğrafyalarına ve deprem senaryolarına odaklanıldı. Kararsız topografyalar üzerinde durağan ve istikrarlı eko-kentler inşa etmemize izin verebilecek mevcut ve mevcut olmayan teknolojiler nelerdir? İnsanların sarsıntılardan etkilenmemesi ve hatta hissetmemesi mümkün mü? 1000 kişilik bir eko-kentin gereksinimleri neler olabilir?