Selin Sönmezışık
Kıyıda Olmak: Boğaziçi Kıyılarında Kamusallık Sorgusu
Boğaziçi kıyılarında yapılan kamusallık sorgusunda, kıyı alanlarında bulunan kamusal alanların zaman akışına ve kent metabolizması içindeki değişimine odaklanılmıştır. Araştırma boyunca kıyı alanlarının insanın, doğanın ve suyun metabolizmasıyla kurduğu ilişki analiz edilmiştir. Araştırmanın amacı Boğaziçi kıyılarında kamusallık üzerinden alternatif bir gelecek senaryosu oluşturmaktır.
Günlük yaşam pratiklerimizi ve deneyimlerimizi değerlendirdiğimizde batı düşünürlerinin yaptığı kamusal alan tanımlarının coğrafyamızdaki kamusallık algısıyla örtüşmemekte olduğu orta çıkmaktadır. Coğrafyamızda kamusal alan fiziksel açıdan kimsenin sahiplenmediği, özel işgale açık alanlar olarak değerlendirilmekte. Bunun en belirgin örneklerinden biri de kamusal alan yaratma çabası olarak suyun metabolizmasına müdahale edilerek inşaa edilen kıyı dolgu alanlarının üzerinde özel tesis ve yapıların işgallerin varlığıdır.
Ek olarak bu alanlar, denizle kent arasında bir ilişki kurdurmaktan ziyade kent içinde yaratılamamış kamusal alanların denizi işgal ederek, dolgu alanlarıyla yaratılma çabası da mevcuttur. Bu noktada şöyle bir soru da ortaya çıkmaktadır.
Araştırma, bir tez sorusu üzerinden Boğaziçi kıyısındaki kamusal alanların alternatif gelişim senaryosuna yön vermiştir: Dolgu alanlarına ihtiyaç duymadan, kentin ve suyun metabolizmasına zarar vermeden, Boğaziçi kıyılarında kamusal alan yaratılabilir mi? Araştırma sonucunda; doğal eşiklerin, kıyının koruma statüsünün ve kıyı alanlarındaki işlevlerin dolgu alanlarına ihtiyaç duymadan kamusal alan oluşmasına fırsat yarattığı tespit edilmiştir.