Gülçiçek Karaman
Olasılıklar Evreninde Haliç Düşleri
Bir deney aracı olarak mimari çizim, bellek, an ve düş arasında bağlantı kurabilir; olasılıklar evreninde var olanın alternatifini ve alternatifin varlığını sorgulayabilir.
Üst üste bindirilmiş gerçekliklerin ve kurguların örtüştüğü kentsel bağlamı karmaşıklığı içinde anlamak, projenin ölçeklerarası ve zamanlararası geliştirdiği çok katmanlı okumalar ve anlatılar için test alanı olarak, haliç kıyı ve çevresinin farklı manzaraları çalışma örnekleri olarak ele alınmıştır. İstanbul’un yapısal coğrafyasında kültürel, sosyal ve fiziki anlamda çok önemli bir oluşum olan Haliç, ilk çağlardan başlayan, Roma Dönemi ve Bizans Dönemi ile gelişen, Osmanlı’dan günümüze kadar ulaşan uzun bir geçmişe sahip, anıtsal yapıları ve geleneksel dokusu ile önemli bir tarihi merkezdir. Jeolojik yapısı ve coğrafi konumu sebebiyle tarih boyunca değerli bir kentsel yerleşim yeri olmuştur.
Bu bağlamda Haliç’te yalnızca an yaşanmaz, Haliç’in biriktirdiği anılar hem imgesinin oluşum hikayesini anlatır, hem de geleceğiyle bağlantı kurar. Bu dönemin teması olan ‘esenlik’, olasılık ve alternatif kavramları üzerinden değerlendirilmiştir. Çizimlerin her biri, çağdaş mimari temsilin tipik özelliği olan basit indirgemeciliğe direnen bir bilgi ve olasılıklar evrenidir. Yerleşmeyen ve sürekli gelişen bir mimarinin, fikirlerin mimarisinin belki de hiç tamamlanmayacak görsel, zaman-mekansal bir yolculuğudur. Bu yolculukta kurulan hayaller, ufuk açmak, düşündürmek ve sorgulatmak ister. Bir yandan zihindeki fikirlerin karmaşık dünyasını ortaya çıkarırken, öte yandan mimarlığın (mekansallığın) ilişkiselliğini; mimari çizim kavramını, amacını ve potansiyelini tartışır. Her çizimin bir hikayesi, her hikayenin belleği, anı ve düşü vardır.