Hilal Bozkurt
Başka Türlü Bir Harita: Beşiktaş’ın İnsan-Sonrası Beden-Mekan Haritalamaları
Antroposen dönemini ve onun kentler üzerindeki ekolojik, bedensel, mekansal etkilerini düşünmek insan kavramıyla başlar. İnsan, Antropos. Rosi Braidotti, “İnsan Sonrası” kitabında, “Kendimizi tür olarak ne zaman ayırdık? Ben insan mıyım? Siyahlar, Yahudiler, eşcinseller, translar insan mıydı? İnsan ne zamandan beri herkesi kapsayan bir kavram haline geldi?” diye soruyor. İnsan-sonrası çalışmaları ile hem batı merkezci beyaz erkek üzerinden tanımlanan insan kavramı tartışmaya açılıyor hem de insanların yalnızca diğer türlerle etkileşimli ilişkiler içinde ‘’var olabileceği’’ konusunda yeni bir farkındalık gelişiyor. Bu ‘’var olma’’ mekanları olarak kentler, öznesi insan-sonrası olduğunda bize nasıl kartografyalar sunuyor?
Başka Türlü Bir Harita, Beşiktaş’ı bağlam olarak alır. Kent özneleri olarak ‘’insan’’ kavramını yapı bozumuna uğratır, özne ve ‘’şey’’ arasındaki ilişkiselliğin peşine düşer. Bedeni özne ve nesne arasında kabul eder ve bedenler üzerinde kodlanmış kartezyen mantığın dualistik yapısına dair bir eleştiri sunar.
Üretilen haritalamalar, kentin, bedenin ve şeylerin bir temsili olamaz ancak temsilin ötesine geçmeyi dener. Bu haritalama denemeleri, kentin işleyişini ve bedene dair kodlanmış güç ilişkilerini anlama ve bunu eleştiriye açma için bir süreçtir. Bu sebeple, üretilen haritalamalar, sonuç ürün olmaktan uzaktır, didaktik olmaktan kaçınır, yeni soruların peşine düşer ve bu soruları ‘’çoğaltır’’.