Selen Çatal
Dün, Bugün, Bugünden Sonra: Taksim Meydanı
1928’de Taksim Cumhuriyet Anıtı’nın yapımıyla başlayan Taksim Meydanı tartışmaları, dönüşümleri günümüzde de büyük bir ivmeyle artarak devam etmektedir. Anıtın konumlanmasıyla tanımlanan Taksim Meydanı, tarihi boyunca fiziksel ve kavramsal yıkımlarla, en başında kent ölçeğinde planlanmadan/tasarlanmadan “inşa” edilmeye çalışılmıştır. Meydan oluşumlarında rastlanan, kent boşluklarının kamusal kent mekânına dönüşümü, taksimde bellek mekânları yıkıp boşaltarak gerçekleştirilmeye çalışılmıştır. Taksim Meydanı bu boşaltım sürecinde de hem “meydanı” besleyen, kamusallığa hizmet eden bileşenlerini yitirmiş hem de sınırlarını kaybedip tanımsızlaşmıştır. 1800’lerin sonundan beri otoritelerin kendi özel hassasiyet ve öncelikleri doğrultusunda; bireylerin, toplumun, meydanın asıl kullanıcılarının ihtiyaçları istekleri gözetilmeden, çoğu zaman kalıcı ve geri dönüşü olmayan müdahalelere maruz bırakılmıştır. Barındırdığı “kent belleği” zamanla “kent boşluğuna” dönüştürülmüştür. Geçmişte yapılmış ufak müdahaleler bile bugünün senaryolarının habercisi olmuştur. Tarihsel süreçte üst üste yığılan katmanlar değerli olanları görünmez kılmıştır.
Araştırmanın ilk aşamasında Taksim Meydanı’na genel bir bakış için meydan üzerinde tartışılması gereken konularla ilgili okumalara yer verilmiştir. “Kamusal alan”, “meydan” kapsamında araştırmalar gerçekleşip; kamusal alan ve kamusal kent mekânı olan meydanın temel prensiplerini şekillendiren ve araştırma projesi konusunun da başlangıç noktalarından olan “iletişim ve etkileşim” kavramlarına odaklanılmıştır.
Anahtar Kelimeler: bağlam, kamusal alan, meydan, ara yüz, etkileşim, iktidar, tahayyül, yıkım