Sanat ve Mimarlık Söylemi İçin Bir Mihenk Taşı: Venedik Bienali
Bienal’in Geçmişi
İtalyanca iki yılda bir anlamına gelen ‘bienal’ kelimesinin sanat ve kültür organizasyonları için ilk kullanımı 1895 yılında Venedik Bienali ile gerçekleşti. Günümüzde dünyanın farklı yerlerindeki büyük sanat buluşmalarının bir çoğu bienal adı ile adlandırılıyor olsa da, 19. yüzyıl sonlarında Venedik’te başlayan bu sanat organizasyonu, 1951 yılındaki Sao Paulo Sanat Bienali açılışına kadar dünyadaki tek uluslararası sanat bienali oldu.
İlk Bienal
İlk kez Venedik’te kamusal bir park/bahçe olan Giardini’de İtalyan ve Avrupalı sanatçıların katılımı ile gerçekleşen Bienal, ilk yılında 224.000 ziyaretçiyi ağırlayarak, seneler içinde Dünya’daki farklı konum ve güçteki ülkelerin katılımı ile uluslararası sanat karşılaşmaları ve etkileşimlerinin merkezi haline geldi.
1907 yılında Belçika’nın kendi pavilyonunu Giardini‘ye inşa etmesi ile ülkeler temsil mekanlarını kalıcı hale getirmeye başladı. 1914’e geldiğimizde ise pek çok Avrupa ülkesi ve Amerika, parka kendi binalarını inşa etmişti.
450 bin Ziyaretçi, 83 Ülke
Günümüzde 450.000’den fazla ziyaretçi alan Venedik Bienali, organizasyon kapsamında 83 ülkeyi ağırlıyor. Bunlardan 28’i Giardini’de kendi pavilyon binalarında temsillerini sunarken, 55 tanesi şehrin eski tersane binaları olan Arsenale’de yer alıyor.
Bienal kurgusu, ana küratörün belirlemiş olduğu bir ana sergi ve bu temaya bağlı olan ülke sergileri şeklinde iki ana başlıkta gerçekleşiyor. Ticari kaygı olmaksızın ülkelerin kendilerini temsil edebildiği bu organizasyon, yeni sanat akımlarının ve tartışmaların gündeme gelmesi için önemli bir konvansiyon oldu. Hatta kimi eleştirmenler tarafından ‘Sanat Olimpiyatları’ olarak adlandırılıyor.
Halen en önemli ve prestijli sanat organizasyonu olarak kabul gören Venedik Bienali; 1930 yılında müzik festivali, 1932 yılında ilk uluslararası film festivali ve 1934 yılında da tiyatro festivalini organizasyonuna katarak, sanat dünyası için çok daha çevresel ve kapsamlı bir etkinliğe dönüştü.
Behind the Biennale: A Short History of the World’s Most Important Art Exhibition from Artsy on Vimeo.
Venedik Mimarlık Bienali
Venedik Mimarlık Bienali Afişleri (1975-2018), History of Biennale Architettura, La Biennale Di Venezia
Bienal, ilk kez 1975 yılında gündeme gelen ve daha genç bir kolu olan Mimarlık Bienali’ne de giderek artan bir önem atfediyor.
Mimari tasarım, söylem ve kent yapılaşmaları ile ilgili fikir ve uygulamalar; uluslararası anlamda önemli bir tartışma odağı haline geldi. Tasarım ve üretim süreçlerinde, kent ve ekonomi politikaları tarafından pek çok sınırlama ve kaygı ile iç içe olan mimarlık ortamı, Bienalin organik tartışma ve karşılaşma ekseninde daha özgür bir temsiliyet arayışına girme imkanı buldu. Sanat Bienali’nin ardışık yıllarında gerçekleşen Mimarlık Bienali, başlangıcından itibaren Aldo Rossi, Hans Hollein, Massimiliano Fuksas, David Chipperfield, Rem Koolhaas, Alvaro Aravena gibi önemli mimar ve mimari teorisyenlerin ana küratörlüğünde düzenlendi.
Döneminin mimari üslup ve uygulamaları, sosyo-kültürel sorunları ya da kent meselelerini belirli odaklarda çerçeveleyen bir başlık ve bunun ana sergisine ek olarak aynı konuya yönelik katılımcı tüm ülkelerin araştırma ve enstalasyonlarını sundukları sergiler ile bienal kurgusu sürmektedir.
Türkiye’nin Venedik Bienali Süreci
Türkiye’nin Bienal’e katılması, 1991 Venedik Bienali Uluslararası Sanat Sergisi’nde Beral Madra’nın kişisel çabaları ile gerçekleşti. Türkiye için bir mekan kiralanması ise ancak 2003 yılında sağlandı. Arsenale’de uzun süreli kiralanan mekan ile, Türkiye, 2014’te ilk defa Venedik Mimarlık Bienali’ne de katılmış oldu.
2014 HAFIZA MEKANLARI
Küratörlüğünü Murat Tabanlıoğlu’nun üstlendiği Hafıza Mekanları adlı sergi; “Moderniteyi Özümsemek” (Absorbing Modernity) üst konseptini kişisel deneyimleri ile yorumlamış ve Taksim/Karaköy, Bab-Ali Sirkeci ve Büyükdere semtlerindeki kentsel ve deneyimsel değişimlere odaklandı. Siyah bir tünel enstalasyonu ile strüktüre edilen sergide, kişilerde ve kent hafızasında gerçekleşen deneyim farklılıklarını; Ali Taptık, Alper Derinboğaz, Serkan Taycan, Metehan Özcan, Candaş Şişman, farklı ölçek ve tekniklerdeki sanat eserleri ile yorumladılar. Eserler ve AKM üzerinden gerçekleşen tarihsel dönüşüm öyküsü, Pelin Derviş’in koordinatörlüğü ile bu sergide yer aldı.
Hafıza Mekanları, 2014, Tabanlıoglu Architects
2016 DARZANA
2016 yılı Mimarlık Bienali küratöryel ekibi İKSV ‘nin açmış olduğu fikir yarışması ile belirlendi. Alejandro Aravena’nın “Cepheden Bildirmek” (Reporting From the Front) üst başlığına istinaden, Teğet Mimarlık Ofisi ve Feride Çiçekoğlu, Darzana Projesi ile Türkiye’yi temsil etti.
Şu anda kullanılmayan ve kentsel dönüşümle yeniden işlevlendirilmesi planlanan Camialtı ve Taşkızak Tersaneleri ve Bienal’in gerçekleşmekte olduğu Arsenale (Venedik eski tersanesi) “İki Tersane, Bir Vasıta” başlığı ile ilişkilendirilerek, cephe, sınır ve hibritlik konseptleri 30 metrelik Baştarda enstalasyonu ile ziyaretçisi ile buluştu.
Darzana, 2016, Teğet Mimarlık
2018 VARDİYA
2018 Venedik Mimarlık Bienali katılımcı ekibi bu yıl da İKSV’nin açmış olduğu yarışma ile belli oldu. Küratörlüğünü Kerem Piker’in üstlendiği Vardiya Projesi ile bu yıl “Serbest Mekan” (FreeSpace) ana konseptini, Türkiye Pavilyonunu mimarlık öğrencilerine bir karşılaşma/çalışma mekanı olarak sunarak sağlayacak. Dünya’nın farklı ülkelerinden 100’ün üzerinde öğrenci haftalık vardiyalar ile buradaki atölye ve seminerlere katılarak, eski konseptlere kıyasla daha esnek ve ucu açık bir üretim ve etkileşim sürecinin sonunda büyük ve kolektif bir sergi içeriğine ulaşmayı hedefliyor.
Vardiya, 2018, Kültür Limited
AURA-İstanbul Özel Ödülü:
Venedik Mimarlık Bienali Seyahat Bursu
AURA-İstanbul Mimarlık ve Şehircilik Araştırmaları Akademisi, Sertifika Programı bünyesinde, güncel kentsel meseleleri odağına alan projeler aracılığı ile paylaşım, tartışma ve karşılaşma platformu oluşturuyor. AURA-İstanbul, MSGSÜ Mimarlık Fakültesi Mimarlık Lisans Programı’nda, 2018 Bahar Dönemi Diploma Projesi kapsamında düzenlendiği AURA-İstanbul Özel Ödülü’nü, benimsediği yaklaşımın, uluslararası ölçekte en güçlü temsil edildiği platformlardan olan “Venedik Mimarlık Bienali Seyahat Bursu” olarak belirledi. Bu ödül ile Diploma Projesi sürecindeki öğrencileri başarıya teşvik etmek ve mesleğe geçiş döneminde genç mimarların donanımlarını zenginleştirmelerine katkıda bulunmak amaçlanıyor.
2018 Bahar Dönemi “16. Venedik Mimarlık Bienali Seyahat Bursu” ödülü kazananı, Mimar Deniz Akyürek, 2-9 Ekim 2018 tarihleri arasında Türkiye Pavyonu’nda düzenlenen “Vardiya Projesi”ne gözlemci olarak katılıyor. 11. Vardiya‘da Eren Çıracı ve Erdem Tüzün yürütücülüğündeki “Venedik’i Yeniden Çizmek – Redrawing Venice” atölyesinde gözlemci olarak, deneyimlerini AURA-İstanbul aracılığı ile paylaşacak.