Renkli DYOloglar: “Arzu Kaprol & Şebnem Buhara”
Türkiye’nin Renkleri ile Renkli DYOloglar devam ediyor…
Moda tasarımcısı Arzu Kaprol ile mimar ve tasarımcı Şebnem Buhara için renkler ne ifade ediyor? Rengi hangi yöntem ve bakış açıları ile ele alıyorlar?
Renkli DYOloglar “Türkiye’nin Renkleri”nden ilham alarak, farklı disiplinler ile rengi yeniden tarif ediyor. Bu hafta, malzeme, doku, biçim, felsefe, bağlam ve daha nice kavramları göz önünde bulundurarak, moda ve tasarımın renklerini keşfedeceğimiz canlı sohbet bizleri bekliyor…
23 Temmuz Perşembe günü saat 12.00’de gerçekleşecek canlı sohbet DYO Boya YouTube kanalında bu link üzerinden izlenebilecek.
Arzu Kaprol hakkında
Arzu Kaprol, 1995 yılında aldığı prestijli Beymen Academia ‘‘Avant-garde Tasarımcı’’ ödülü ile moda dünyasında adını duyurdu. Kendi adını taşıyan markasını 1998 yılında ilk defa moda tutkunlarıyla buluşturdu. 2007 yılında ilk mağazasını açan Arzu Kaprol, Türkiye’de Beymen Grubu ile yaptığı lisans anlaşmasıyla 2008 – 2012 yılları arasında perakende sektöründeki varlığını güçlendirdi.
2011 yılında Paris Moda Haftası, Moda Federasyonu Resmi takviminde defileler yapmaya başladı ve Paris’te ofisini açtı.
2015 yılında başlayan işbirlikleri kapsamında moda ve teknoloji birlikteliğinin gözler önüne serildiği, toplam 3 show sergiledi.
Türkiye’nin ilk hologram defilesi Mayıs 2015 yılında, multi-disipliner bir yaklaşımla; tasarım, müzik, dans ve teknolojinin birleştiği Dijital Senfoni Mart 2016 yılında ve Türkiye’nin ilk dijital couture show’u Haziran 2016 yılında ulusal ve uluslararası platformlarda sunuldu.
2015 yılında, Arzu Kaprol tarafından yaratılan, akıllı giyimin ilk prototiplerinden biri olan; klima değişikliklerine göre fonksiyon değiştiren “Akıllı Ceket” ise yine sektörün öncü hareketleri arasında yerini aldı.
Tasarımı kıyafet mimarlığı olarak tanımlayan Arzu Kaprol, modern ve eşsiz bir tasarım diliyle ve kendisiyle özdeşleşen detaylarda büyüyen özgün işçilikle, zamansız kıyafet ve aksesuarlar yaratarak geleceğin moda kültürüne göndermeler yapıyor.
Şebnem Buhara hakkında
“Yaratıcı olmanın ilk ve son belirtisi, üretmektir.
Ben gözlemlemeye, üzerinde düşünmeye ve neden-sonuç ilişkilerini sorgulamaya başladığımdan bu yana, vereceğim cevaplar, bunları gerçek yaşamda nasıl yorumlayacağım ile ilgili kategorileşmek ve kısıtlanmak istemedim. Mimarlık eğitimi aldım ve mimarlık benim majör mesleğim oldu; ardından endüstriyel tasarım ve sanatla yeni bir gramer yarattım. Bunların tümü, düşüncelerimin nesneler ve yapılardaki karşılığı oldular. Gözlemlerimden edindiğim kimi etkileşimler, karşılığını mimaride, kimi tasarımda kimi ise sadece heykelde buldu. Bu nedenle kendimi sadece mimar, tasarımcı veya heykeltıraş olarak konumlamıyorum; yarın farklı ilhamlarla farklı cevaplar sunabilirim, düşünceler soyuttan somuta doğru farklı karşılıklar bulabilir. Çünkü bana göre yaratıcılık, kendi içinde mutlak disiplinleri olan ama seçeceği yolda özgür kalmak isteyen bir üretkenlik çatısıdır. ‘Kim bilir?’; diye başladığım yolculuğumda farklı zamanlarda, aynı belirtileri hissederek ilerlemenin farkındalığı, benim yaratım atlasımdır. Çünkü yaratıcı olmanın ilk ve son belirtisi, üretmektir.”
Şebnem Buhara
Mimar Sinan Üniversitesi mezunu Şebnem Buhara, üniversite yıllarında başladığı çalışma hayatına, 1998 yılında kendi kurduğu Bou Design Studio’da devam etmektedir. Mimari eğitim ve yeteneğini tasarım ve uygulamada kullanmaya odaklı pek çok projeye imza atmıştır. Ana prensibini; müşterilerinin kimliği, istekleri ve hayallerini, kendi mesleki tecrübe ve hayal gücünü katarak doğru, ‘yalın ve zamansız mekanlar yaratmak’ olarak tanımlıyor. Bu bağlamda projelerinde kendine has, özel mobilya ve obje tasarımlarıyla da öne çıkıyor. Butik anlayışa sahip Şebnem Buhara, fabrikasyon işlerden bilhassa uzak durarak; mekanın kişiliğini bozmadan ve aynı zamanda yaşayanların da karakterini yansıtan dekorasyonlar yaparak adından söz ettiriyor. Şebnem Buhara’nın hedef kitlesi; bir mimarla çalışmayı nitelik olarak gören ve bunu hayatına geçirmek isteyen kitleler. Tasarım çalışmasından önce müşterisinin isteklerini, hayal ettiklerini, özellikle karakter ve yaşayış tarzını kavrıyor. Sonrasında tasarım aşaması başlıyor. Müşterisi ve ekibiyle beraber yaptığı kritikten sonra proje üzerindeki son kararını vererek uygulamaya geçiyor.
İlk Renkli DYOlog, 1 Mart 2019’da İzmir Yaşar Üniversitesi’nde akademisyen Sibel Ertez Ural, ressam Serhat Kiraz ve mimar Nevzat Sayın’ın katılımıyla mimar Yılmaz Değer moderatörlüğünde gerçekleşti.
İzlemek için tıklayın.
İkinci Renkli DYOloglar projesi, on iki AURA İstanbul destekçisi mimar ve tasarımcının konuk olduğu röportaj serisi ile devam etti.
Röportajları izlemek için tıklayın.