Hüseyin Yanar

Yanar’ın Gemlik’teki dedesine ait, o gizemli Rum Evinde yaşadıktan sonra ve de İstanbul’u da tanıdıktan sonra sanki mimar olmaktan başka çaresi kalmamıştı. Bugün MSGSÜ olan DGSA, Yüksek Mimarlık Bölümünü “Üstün Başarı” ile tamamladı. Aynı okulun Bina Bilgisinde Kürsüsünde yıllarca hocalık yaptı. Öğrencilerden çok öğrendi. Sevgili Prof.Muammer Onat’ı tanıması ise bir dönüm noktasıydı. Yıllarca asistanlığını yaptı. Mimarlıkta Ritim Olgusu ile ilgili doktorasını da onunla bitirdi, Yardımcı Doçent oldu. Oxford Brookes Üniversitesinde ise doktorasına alt yapı olacak çalışması ile M Phil derecesini daha önce almıştı. Toplam beş yıl kaldığı Oxford Mimarlık Okulu’nda hocalık yaptı, stüdyolar yönetti. Finlandiya’da ise Aalto, Tampere ve Helsinki Güzel Sanatlar Akademisi gibi önemli Üniversitelerde mimarlık ve sanat öğrencileriyle stüdyolardaydı. 2013-2014 yılları arasında davet edildiği Güney Kore’deki Busan Dong Eui Üniversitesinde çalıştı, “Associate Professor” oldu. Dört yıldır Finlandiya’da, Tampere Üniversitesi’nde “Deneysel Stüdyolar” yapıyor.

Yanar, aynı çizmek gibi, hem Türkiye’de, hem de Finlandiya’da mimarlığın doğası üzerine yazmayı da çok önemsiyor. Şu anda ikinci cildi üzerine çalıştığı ilk kitabı “Portreler: Fin Mimarlık ve Sanatından Eskizler”, 2011 yılında Helsinki’de Fin dilinde “Muotokuvia” ismiyle yayınlandı. Önsözünü yazan ise Juhani Pallasmaa’ydı. “En Güzel Fin Kitapları 2011” arasına giren “Portreler” üzerine Fin Medyası’nda da oldukça olumlu yazılar çıktı. Yanar’ın 2010/2011 yılları için basılan Finnish Architecture kitabında “Architecture: A Journey Into The Hearth” başlıklı makalesi iki yabancı yazarla birlikte kitabın başında yayınlandı. 2014’de ise Jussi Tiainen ve Hüseyin Yanar’ın “Sessizliğe Giden İki Yol” isimli sergileri Fin Mimarlık Müzesinde açıldı. On iki çağdaş Fin Kilisesi, Tiainen’in fotoğrafları ve Yanar’ın yazıları biraraya geldi. Yanar çeşitli Ulusal ve Uluslararası Yarışmaların jürilerinde yer aldı, ödüller kazandı, konferanslara katıldı, projeler yaptı. Bazı binaları Finlandiya ve Türkiye de inşa edilen Yanar’ın Orpheus North Architects isimli bir de atölyesi var. Kısacası dört ayrı ülkede ve dört ayrı gelenekte öğrendi ve mimarlığın büyülü izlerini takip etti.